Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Canan Tan / İz

Resim
Kitabı yıllar öncesinde okumuştum ama böyle güzel bir kitabı unutmak istemedim ve bu nedenle bu yıl yeniden okudum. Kitabı yeniden okumak istemem arka kapağındaki alıntıydı aslında. " Minicik çocuk ellerimi avucunun içine hapsettiğinde, yüreğim yüreğinde eriyordu babacığım. Parmaklarım büyüdü diye mi tutmuyorsun artık ellerimi? Keşke hep küçük kalsalardı." *  Ne kadar güzel anlatmış yazar bir çocuğun babasına olan muhtacını.... KİTAP ÖZETİ Kitapta babasına aşık bir kız çocuğu olan Verda'nın hislerini okudum. Babası Vedat annesi Semra'dan boşanır. Semra hanım Verda'yı babasına karşı doldurur, ve babasının onu da terk ettiğini söyleyerek babası ile görüşmesini yasaklar. Verda babasına karşı kin beslemeye başlar ve onu sevmediğini düşünür ta ki babası intihar edene kadar. Babasının ölüm haberini alınca Ankara'ya babasının evine gider ve kendini suçlar babası ile hayatayken görüşmediği için. Babasının üstlendiği bir davayı kabul eder ve bu davanın babasın...

Suç ve Ceza / Dostoyevski

Resim
Kitabın Özeti Fakir bir genç olan Raskolnikov, başarılı olmasına rağmen hukuk fakültesini maddi sebeplerden ötürü yarıda bırakmak zorunda kalmıştır. Annesi arada ona para yollamaktadır, kız kardeşi de para için tanımadığı bir adamla evlenmiştir. Bir oda kiralamış fakat kirasını ödeyememektedir. Ev sahibine değerli bir şeyleri rehin vererek gününü kurtarır. Aklına tefeci kadını öldürüp eşitlik sağlamak gelir. Kimsenin kimseden üstün olmadan yaşaması gerektiğini düşünmektedir. Bir balta bulur, tefecinin evine gider ve kadını balta ile öldürür, ardından kadının kızkardeşi de gelir ve görgü tanığı kalmasın diye o kadını da öldürür. Sonrasında çok hasta olur, sürekli içinde bir korku ve endişe ile yaşamak zorunda kalır. Kadının evinden çaldığı bir kaç eşyayı bir taşın altına gömer, evde para olmasına rağmen parayı almak aklına bile gelmemiştir. Raskolnikov aslında çok temiz saf bir insandır. Cinayetin ardından ruh hali gitgide kötüye gider. Hiç bir kanıt ve iz bırakmadığı halde sürekl...

Arayışlar / Lou Andreas Salome

Resim
Kitap Özeti 16 yaşındaki Adine onlarla yaşayan doktor kuzeni Benno'ya aşık olur ve onunla nişanlanır. Evlilik için kendini hazırlarken en büyük tutkusu olan resimden vazgeçmiştir. Zaman içerisinde kendini Benno'ya adayan ve başka hiç bir şey yapmayan Adine Benno tarafından reddedilir ve nişan bozulur. Adine Paris'e gider, resim atölyesi açar. Başarılı bir ressam olur. Benno yıllar sonra ona mektup yazar, onu eve davet eder. adine gider ve Benno'nun ona hala aşık olduğunu anlar fakat kendisi artık ona aşık değildir. Adine çok değişmiş ve bir erkeğin istediklerini yapıp, kendini ona adamaya karşıdır. Benno zaten Adine'nin başkası ile ilişki yaşadığından şüphe duymaktadır ve Adine aksini iddia etmez, Benno'nun böyle düşünmesini, bu düşünceye de inanıp ondan vazgeçmesini dilemektedir. Benno buna inanır, Adine annesine Benno'nun söylediklerine inanmamasını fakat aksini de iddia etmemesini söyler. Yorum Kitap tam olarak feminist düşüncelerle yazılmış. Kadın ...

Yakıcı Sır / Stefan Zweig

Beyaz Geceler / Dostoyevski

Resim
KİTABIN ÖZETİ Hikayenin ana karakteri olan yazar sekiz yıldır Petersburg’da yaşamasına rağmen hiç arkadaşı olmayan birisidir. Ama o bunu kendine pek dert etmemektedir. Yaz gelmiş ve herkes yazlıklarına gitmiştir. St. Petersburg sokakları boş kalmış ve yazar da sokaklarda avare gezmeye başlamıştır. Bu gezintiler onu çok mutlu etmektedir. Bir gün evine dönerken nehir kenarında bir kızın parmaklıklara dayanarak ağladığını görür. Kıza seslenir ama kadınlarla iletişim kurmayı pek bilmeyen yazar kadını ürkütür ve kadın kaçar. Yazar kızın peşine takılır, Tam bu sırada kızın peşine başka bir adam daha takılır ama yazar kızı o adamın elinden kurtarır. Kızı evine kadar bırakır ve birbirlerini merak ettikleri için bir sonraki akşam buluşmaya karar verirler.  Birbirlerinden hoşlanmaya başlarlar. kız yazardan hoşlanmaya başlar. Buluştuklarında kız yazarın hikayesini dinlemeye başlamadan önce onun kendisine aşık olmamasını ister. Aksi takdirde onunla arkadaşlığını bitirmek zorunda kalacağını...

Kitap tavsiyesi / Korku Stefan Zweig

 ÖZET 📔 Korunaklı bir hayatı olan Irene evliliğinden sıkılmış, hayatında değişiklik olsun diye kocasını aldatmıştır.Bu aldatışda ne ruhsal ne de fiziksel bir çekim yok aslında her şey kadının şımarıklığı... Sonrasında bir şantajcı Irene’ye şantaj yapmaya,evine kadar gelmeye ve mektuplar yollamaya başlar.Irene o güne kadar sahip olduğu aileyi, çocuklarını, evini, kocasını, sevgi ve güven duygusunu bu şantajlar sayesinde anlar.Her şeyi kaybedeceğini düşünerek korku içerisinde yaşar. Kocasına itiraf etmek ister ama utanır yaptığından. Şantajcı kadın eve gider gelir ve kocası Irene'e kadını sorar, mektupları sorar fakat Irene geçiştirerek kocasını yanıtlamaz. Adam aslında ona itiraf etmesi için cesaret verir ve müvekkillerinden bir kaç örnek vererek itiraf etmenin çok rahatltıcı olduğunu söyler. Fakat kadın itiraf edemez ve aşığının evine giderek bu şantajcı kadını bulmasına yardım etmesini ister. Adam böyle bir kadın tanımadığını söyler ve bu esnada adamın yatağında başka bir kadın ...

Kitap tavsiyesi / Bir Çöküşün Öyküsü Stefan Zweig

👸🏻Fransa’nın tamamını iki yıl boyunca yönetmiş Madame de Prie Kral’ın emri ile derhal sarayı terk edip, kendisine ait olan malikanesine yollanır.Madame de Prie için sıradan biri gibi yaşamak, güçten düşmek, yalnız kalmak çok zordur.Kendisini iyi hissetmek için mülkünde şaşalı partiler verir,zengin ve güçlü görünmek eskisi gibi sayılmak ister. Köylü bir delikanlı ile yatar ve bu delikanlı bile onu önemsemez hatta içten içe aşağılar ve madame kendini belirlediği bir tarihte öldürmeye karar verir... Bir kadının çöküşünün öyküsü. Tabi ki eser içerisinde inanılmaz etkileyici cümleler var. 📔Okuyunuz ve de okutunuz ALINTILAR *Kadın herhangi birinin özlemini çekiyordu, tıpkı gün ışıyana kadar soğuktan titreyerek sarınacağı bir palto gibi özlüyordu onu. *İçinde her şey susmuş, yüreğinin anlamlı müziği, anahtarı kaybolmuş müzikli bir saat gibi ölmüştü. *Sıcak gözyaşlarının buz kesmiş yanaklarından süzülmesini hissetmenin ve korkunç sessizlikte kendi hıçkırıklarını duymanın sancılı lezzet...

kitap tavsiyesi / Bir Kadının Yirmidört Saati

Riviera'da pansiyonda bir tartışma çıkıyor. Bir kadın kocası ve çocuklarını bırakıp kendisinden genç bir adamla kaçıyor ve pansiyondaki diğer kişiler bu kadını acımasızca yargılıyorlar. Sadece kitabı anlatan kişi kadına hak veriyor ve onun duygularını anlıyor ve ardından Bayan C. diye birisi kendi hikayesini hiç soru sormamak şartıyla anlatıcımıza anlatıyor. Eşini çok erken yaşta kaybeden Bayan C. varlıklı bir kadın, eşinin yokluğunun üstesinden gelmek için sık sık seyehat ediyor ve bu seyehatlerin birinde kumarhanede genç bir adamla karşılaşıyor. Adam o kadar çok para kaybediyor ki onun o gece kendini öldüreceğine ikna olup, adam kumarhaneden çıkınca onun peşine düşüyor ve parkta bank üzerinde onu bulup, bir hotele getiriyor. Ardından yaşanan tek gecelik ilişki ve kadın sırf bunu o adamı hayata bağlamak adına yaptığını düşünüyor. Adama borçlarını ödemesi için bir senet veriyor ve akşam tren istasyonunda buluşmak üzere ayrılıyorlar. Bayan C. trenin saatini kaçırıyor ve kumarhaneye ...

Kitap tavsiyesi / Kürk Mantolu Madonna

Defalarca okuyabileceğim bir kitap... Raif efendi ve Maria Puder arasında yaşanan o derin aşk inanılmaz derecede etkileyiciydi. Bu kitabı bir kez okuyan her birey bence arada dönüp yeniden okumalı. Almanya'ya sabun üretimi için eğitim almaya giden Raif'in bir sergide Kürk Mantolu Madonna olarak adlandırılan bir resime aşık olup, o resimdeki kadına umarsızca aşık olmasını ve sonrasında kadınla tanışıp, çok derin bir aşk beslediği zamanı konu alıyor. Her şey güzel giderken Türkiye'den gelen bir haber ile iki genç arasına mesafeler girer ve hayat onlara başka plan hazırlar. İki kez okudum ama ruhum daraldığında veya harikulade bir aşk romanı okumak istediğimde kesinlikle yeniden okuyacağım bir kitap. Kürk Mantolu Madonna'yı okumadıysanız büyük kayıp derim. Okuyun ve de okutturun. İçerisinde beni çok etkileyen ve derin anlamlar içeren cümleleri paylaşmak istedim. *"İnsanlara ne kadar çok muhtaç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu." *"Zaten...

Yasak Meyve / Jojo Moyes

😎Jojo Moyes kitaplarında karakterleri çok fazla buluyorum. Karakter çeşitliliği olunca kitaba, ana karakterlere hakim olmakta zorlanıyorum. Ama yine de en sevdiğim Jojo Moyes kitabı Yasak Meyve oldu. Kitapta nişanlısının en yakın arkadaşına aşık olan Guy'ın bu yasak aşkta aşık olduğu kadını yani Lottie'yi yasak meyve olarak adlandırması şahane bir imgeydi. Kitap bence Lottie ,Celia ,Guy arasında yaşananlar olarak tasarlanıp yazılsaydı daha sürükleyici olabilirdi. Daisy, Daniel, Jones gereksiz olmuş. Yani zaten Daisy ve Daniel arasında büyük bir aşk yok sonrasında Jones ile yaşadıkları da böyle kitaplık bir aşk değildi. Yasak aşkın meyvesi olan Camilla'nın görme engelli olması iyi bir detay. Günahın bedeli kızlarına yüklenmiş gibi olmuş ama bu da yazarın bir inceliği bence. Kitap kesinlikle sıkıcı değil fakat okunmamak kayıp da değil. Kitap Özeti    Yasak Meyve Lottie'nin ailesi yok ve Celia'nın ailesi himayesinde onların evinde Celia'nın kardeşi gibi yaşam...

geçmiş

Sürekli şifrelerimi unutuyorum. Her defasında her hesap için şifreleri değiştirmek zorunda kalıyorum. Keşke herhangi bir şeye şifre oluşturduğumda bunu bir kenara yazmam gerektiğini düşünüp kendime hatırlatabilsem ama nerde ben de akıl ...  Keşle böyle şifreler gibi ya da önemli bilgiler gibi gerekeiz anıları da silebilse insan ama yok onlar ısrar kıyamet gitmiyorlar. Bir koku, bir başkış, bir müzik, bir el hareketi bu gibi ayrıntılar  hep aklımızda. Anıları silemiyoruz ama her gün kullanmamız gereken şifreleri unıtuyoruz. "Geçmişten ders alırız, aynı hataları yapmayız". " Geçmişi olmayanın geleceği olmaz "   " geçmişte yaşayan bir arpa boyu yol alamaz" gibi milyon tane klişe laf söyleyebilirim ama en sevdiğim " eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağar" lafıdır. Bemce herkesin geçmişinde unutmak istedikleri ve de istemedikleri vardır önemli olan neler ile yaşamak ve de neler ile yaşamak istemediğimiz gerçeğidir.  Şimdi eşimle otururken gençliği...

gece yarısı içimden gelenler

"İçimde çok büyük bir sevgi var, onu sürekli orada tutmak acı veriyor" Ne kadar keskin bir cümle ... Bu cümle beni bir o kadar yaralıyor aslında... . Hayat bazen adil olmayabiliyor. Nasıl ki dünyada herkes mutlu olamıyor, herkesin karnı doymuyorsa hissiyatlarımız, duygu boşluklarımız da böyle işte. Bazen bir gülümse ardında kalır acılarımız. Her insanın acı eşiğinin farklı olduğu gibi acı nedenleri de farklı. Keşke hayat her birimizi mutlu edebilse, kimsenin acı çekmediği, herkesin sonsuz mutlu olabildiği Ütopik bir dünyamız olsa... Her birimiz Alice olsak  ve Harikalar Diyarında yaşasak...

Kitap önerisi/ Başı Bozuk Sevdalar Canan Tan

Şiir... Boşanmış bir ailenin kızı.Anneannesi ile yaşamış,aile sevgisini,sıcaklığını ondan almış. Annesi genç bir adamla evlenmiş,babası da başka bir kadınla evlenip çocuk sahibi olmuş. Şiir ne annesine gidebiliyor ne de babasına. Annesine gittiğinde ufak bir tacize uğruyor, babasına gittiğinde babasının karısı onu evden kovuyor.Bu nedenlerden dolayı anne ve babasıyla dışarda buluşuyor.Yaz stajı için gittiği otelde Ezel ile tanışıyor.Ezel de onun gibi parçalanmış bir ailenin çocuğu.Onu da babaannesi büyütmüş,delice aşık oluyorlar birbirilerine. İstanbul'a döndüklerinde de ilişkileri devam ediyor.Şiir hamile kalıyor,bebeği doğurmak istiyor,Ezel şiddetle karşı çıkıyor bı fikre,sonraında da Şiir'i terk edip Amerika'ya gidiyor.Şiir bebeği aldırmak zorunda kalıyor.Kürtaj çok büyük bir travma yaratıyor Şiir'de. Baran ile tanışıyor aylar sonrasında. Baran malulen emekli olmış bir polis, şimdilerde restoran işletmeciliği yapıyor.Yakışıklı,karizmatik biri.Şiir önceleri istemiyor ...

Kitap önerim / 10 Amazon Yüksek Dozda Yaşam

10 güçlü kadının meme kanseri ile savaşını anlatan harika bir kitap. Ayşe Durul Aslan 34 yaşında bir anne.' İstiridye ve İnci'sinin Kanserle Dansı' şimdilerde bir organizasyon firması işletiyor.Kötü günleri geride kaldı. Mücadelesini anlattığı hikayesi çok dokunaklı. Ayşenur Parlak 'Pembe Kurdeleli' Daha 12 yaşındayken kenik kanseri teşhisi konuluyor kendisine,çocuklukta başlıyor mücadelesi ama çok şükür 4 yılın ardından iyileşip kanserli hücrelerinden arınıyor. Fakat nişanlandığı esnada meme kanseri olduğunu öğreniyor. Tedvi görüyor,kurtuluyor tümörden.Şimdi Ela adında dünyalar tatlısı bir kızı var.Rabbim sizi birbirinizden hiç ayırmasın Ayşenur hanım. Bilegen Denktaş 1 çocuk annesi Bilgen maalesef bu illet onu aramızdan aldı. "Tokalaşmak için elinizi verdiğinizde elinizi geri vermez kemoterapi" demiş Bilgen Denktaş kendi hikayesini yazarken. Nasıl da insanın kemiklerine kadar işleyen bir yorum olmuş 😢 Nurlar içinde uyuyordur inşallah Elif Bozkurt 22 ...

Kitap Önerisi / Seni Beklerken Bir Umut Hikayesi

Merve Öztürk'ün bebek sahibi olmak için sarf ettiği çabayı, evladını sağlıklı şekilde kucağına alabilmek için aylarca kımıldamadan evde yatakta yattığını zorlu mücadelesini okudum. Annelik gibi kutsal bir duyguyu tatmak için Merve hanım defalarca büyük umutlarla tüp bebek denemiş ve ikisi dış gebelikle sonuçlanmış. Etrafındaki insanların ona bakış açılarını,acılmalarını,kocasına bir evlat verememenin eksiklik duygusunu harika şekilde kaleme aldığı bir yapıt olmuş. Beni o kadar etkiledi ki okurken gözyaşlarıma engel olamadım. Rabbim herkesin mucizesine kavuşmasını nasip etsin inşallah. Merve Öztürk'e bu kitap için derinden teşekkür ediyorum. Ülkemizdeki nedensiz infertilite ya da infertilite sonucunda ya da başka bir değişle  çocuk sahibi olamayan pek çok kişinin duygularının tercümanı olmuş. Yüreğine,kalemine sağlık. Dilerim herkesin bir çilekli dondurması,çikolatalı pastası yani  tadına doyulmayan bir evladı olsun 🙏🏻🙏🏻🙏🏻 Melinasmom bloğunda yazar  bu gibi süreçle...

Bir Mucize

Bir Mucize Unutmuştum… Tıpkı gittiğinden beri yemediğim çikolataların tadı gibi unutmuştum, güzele dair ne var ise seni kaybettiğim günden beri. Sen beni bırakalı tam tamına yedi ay iki yüz on dört gün olmuştu. Dolapları yerleştiriyordum ve elime sana ait minicik bir şey geçti. Dolapta öylece kalmış, kenara, arkalara atılmış, senin bir zamanlar varlığını ispatlayan minicik bir cisimdi elime geçen. Onu senin için aldığım günü anımsadım, bu kadar can yakan bir anımsama olmamalıydı bu. Yeniden hissettim bu derin yok oluşu, var olmayışını. Seni çok beklemiştim, yıllarca senin gelmeni deliler gibi istemiş, bunun için adaklar adamış, hunharca dualar etmiştim. Ben de tam olmak istiyordum. Evrendeki her dişi gibi ben de tümüme varıp, sonsuz mutluluk diye bir şey var ise o mutluluğa erişmek istiyordum. Evren sonsuzdu ama mutluluk sonsuz değildi bunu anlamıştım.  Benim minik mucizem, yıllarca çektiğim tüm acılara değmiştin. Var olduğunu hissettiğim an, seni gördüğüm o olağanüstü an…...

Sevmelerimiz hep acıklı

Kadın çok sevdi adamı Adam da sevdi ama başka kadını Aralarına bir çocuk vardı Çok sevmeyi bilerek sevilmeden yaşamayı öğrenerek büyüdü Büyüdüğünde o da sevdi bir adamı Adam nafile, serkeş bir şairdi Kadından beslenen , aşık olmaya tutkundu  adam Sevdi o da kadını, kadınım dedi, şiirlerini adadı ona Ama yetmedi şaire bir kadının aşkı Kalktı birine daha aşık olup şiirler yazdı Kadın öğrendiğinde başkasının varlığını,onun kıyameti oldu aşkı Çocukluğuna ,o sevgisiz evine döndü Yalnızlığa gömdü kendini Acıyarak aynadaki akisine... M.S.

Sensizlik...

Gittin... Bir gün öylece sessizce gittin. Bu kadar gürültülü severken birini, nasıl bu kadar sessiz bir terk edişti bu anlayamadım. Hiç fark etmedim benden gidişini... Uyandığımda toplamıştın valizini ama en çok herşeyi planlamış olman şarşırttı beni. Sen ki bensiz gelecek planları yapamayan, her gününü bana detaylı anlatan, bana sarılmadan uyuyamayan, kokumu hissetmeden yaşayamayacağını söyleyen sevgilim nasıl da bu kadar planlı yarım bıraktın beni.  Ev bile tutmuştun kendine, üzülüyormuşsun benim halime...Geç saatlere kadar çalıştığın için yalnız kalıyormuşum, bir de senin için yaşıyormuşum bu sevmediğim şehirde...Zorunda değilmişim bu eziyete. Nasıl da narin, düşünceli bir terk edişti bu, ancak sana yakışırdı terk edişin böylesi... Gitme dememi beklemiyordun bence. Ev bile tutup, ben uyurken topladığına göre valizini, uğurlar olsun demek kalmıştı bana sadece. Ne bağırdım sana, ne hakaret ettim, ne de ardından ağladım sonraları. Hayatımdaki çiziklerden biriydin sen de. Ben...